Türkiye, belki de dünya tarihinin en büyük, ölümlü otel yangınlarından birini yaşadı. 78 canımızı kaybettik. Aileleri, eşleri, dostları, arkadaşları, olarak baktığımızda binlerce insanı etkileyen bir facia ile karşılaştık. Kurtulanların, “kurtulduk” demeye utandığı günlerden geçtik, geçiyoruz.
Olay yaşandığı günden bu yana yapılan her açıklamada “sorumluların mutlaka bulunacağı”, “cezalarının verileceği” mesajını hepimiz okuduk, duyduk. Konuyu araştırmak için Meclis’te bir komisyon da kuruldu. Günlerdir “İçişleri sorumlu”, “Turizm sorumlu”, “il özel idare sorumlu”, “belediye sorumlu” gibi birçok başlıkta tartışmalar yaşandı. Aslında bu tartışmalar dahi ortada bir sorumluluk makamının netleştirilmediği, oluşturulmadığını ortaya koyuyor. Olaya üst perdeden bakarsak bakanlık, başkanlık vesaire düşünmeden tüm kamunun sorumlu olduğunu söylemek mümkün. Canlarımızı emanet ettiğimiz otelleri aslında kimsenin kapsamlı denetlemediğini de toplumca öğrenmiş olduk. Büyük ihtimalle önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemeler ile bu “sorumlu sorumsuzluk” alanı netleştirilecektir.
Bu noktada bir rapora değinmek gerek. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerince hazırlanan 42 sayfalık raporda dikkat çeken tespitler var. Müfettişler şu an tutuklu bulunan İl Özel Sırrı Köstereli’nin de inceleme kapsamında ifadesini alıyor. Genel Sekreter, tüm ifadesinde sorumluluğun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğunu ısrarlı bir şekilde vurguluyor. Kendi denetimlerinin hijyen, gıda gibi başlıklarda olduğunu ve imar ile yangın güvenliği konusunun kendilerinin denetim kapsamında olmadığını vurguluyor. Otelin de girişinde “bakanlığın denetiminde” olduğunun yazdığını söylüyor. il özel idaresinde çalışan birçok personel ve müdürle görüşmeler yapılıyor.
Müfettişlerin raporunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 27 Mayıs 2021 yılında İl Özel İdaresi'ne 1412944 nolu bir yazı yazdığı ve bu yazıda Grand Kartal Otel’in bir ruhsat değişikliği veya işlem olması hakinde bakanlığa bildirilmesinin istendiği belirtiliyor ve bu yazının gereğinin neden yapılmadığı İl Özel İdaresi çalışanlarına soruluyor. Tüm çalışanlar bu yazıdan haberdar olduklarının ancak yazıda bir “netlik olmadığını” savunup “Biz bakanlık belgeleri yeniledi bize bilgi verdi şeklinde yorumladık” benzeri ifadeler veriyorlar… Ve yazı “Biz bu yazıyı anlamadık” denilerek “arşivleniyor”… Genel sekreter yazının takibini de yapmıyor…
Otelin son denetiminin 14 Şubat 2024 tarihinde yapıldığı, ancak “yeterli donanım ve uzman olmadığı için” yangın denetimlerine bakılmadığı sadece hijyen ve gıda denetimlerinin yapıldığı da İçişleri raporundan anlaşılıyor.
İçişleri müfettişlerinin raporunda aslında Kartalkaya’da sorumluluğa dair çok önemli tespitler var. İl Özel İdaresi’nin “iyi niyetle denetim yapsa da” aslında eksik denetim yaptığı ve yangın denetimlerinin de yapılması gerektiği raporda vurgulanıyor. Eğer denetim yapacak eksik veya uzman personel olmadığı tespit edilirse buna dair uzmanları ya da kurumları bulma / temin etme görevinin de yine İl Özel İdaresi’nde olduğu belirtiliyor.
Müfettişler, yukarıda bahsettiğim Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2021 yılında yazdığı yazının İl Özel İdaresi’nce “arşivlenmesini” de; “Otel açısından olası bir ruhsat denetiminde ağır sonuçları olabilecek bir yazının ne anlama geldiği konusunda asgari araştırma yapılmadan arşivlendiği anlaşılmaktadır. Kurumlar arası bir yazının gereğinin doğru ve zamanında yapılması için havale edilen makam Genel Sekreterlik makamıdır” ifadeleri yer alıyor.
İçişleri Bakanlığı müfettişlerine göre her açıdan sorumluluk İl Özel İdaresi’nde… Ancak müfettişler bununla da yetinmemiş. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da otele dair yaptıkları denetimlerin hangi çerçevede olduğuna ilişkin evrakları istemiş. Bu noktada Turizm Bakanlığı’nın ne tür tespitler yaptığı önem kazanıyor. Soruşturma ilerledikçe bu detaylar netleşecektir.