Güray SOYSAL  ACABA KİMLER UYUTULUYOR? Elbette onu sevende, sevmeyende... Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemlerde kimse ona kül yutturmaya kalkamadı. Zira... Sayın Cumhurbaşkanı sporla içli, dışlıydı. Hele hele sporla ilgili direktiflerinin yerine gelmesi konusunda takipçiydi. Ancak... Kimsesizlerin kenti Ankara’nın 1936’da yapılan ve bugünlere hizmetiyle gelen 19 Mayıs Stadının yıkılıp, yerine yenisinin en kısa zamanda yapılması konusunda talimatını duyunca, gözlerimiz, sevinçten faltaşı gibi açılmıştı. Bu konudaki talimat 6 ay geçmesine karşılık, hala laf ebeliğini yapanları görmemize rağmen,  ümidimizin devam ettiğini söyleyebilirim. Evet, bu ülkenin en üst makamında bulunan kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatına rağmen, hala “yapıyoruz...yapacağız...” sözleri karşısında iş konusunda bir arpa yol alınmadığını görüyoruz. Kimsesiz olmak kadar kötü birşey olmasa gerek. Ankara’ya sahip çıkacak ne bir milletvekilimiz, nede bir bakanımız bile yok. Anlaşılan kimsesizlerin kenti Ankara’da yaşam savaşı vermeye devam ediyoruz. ŞAMPİYONLARIN A.GÜCÜ KULÜBÜ Bir dönemin büyük güreş şampiyonları Yaşar Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar ve Ahmet Ayık’ın Ankaragücü mayosu ile güreştiğini, genç kuşak bilemez. Evet, böylesine büyük Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu güreşçi yetiştirme şerefi Ankaragücü’ne ait olsa gerek. Bu büyük güreşçiler, zamanında bir yandan MKE’de çalışırken, diğer taraftan da dünya güreşinin tozunu atmışlar. Şimdilerde... Bu Ankaragücü yaşama savaşı veriyor. Bu 107 yıllık kulüp hele bir toparlansın, yine böylesine büyük güreşçileri yetiştirmilmesinin sabırsızlığı içine gireceği biliniyor. Çünkü... Mevcut Başkan Mehmet Yiğiner’de bir dönemde minderlerde ter akıtmış kişiydi. Elinde bohçası ile gezen kulüpler 19 Mayıs’ın yıkılma kararından sonra, başta Gençlerbirliği, Ankaragücü, Buğsaşsor, Hacettepe ve Altındağ maçlarını nerede oynayacağının şaşkınlığı içinde. Plansız ve programsızlıkla “19 Mayıs Stadını yıkılacak” diye ortaya çıkanlar, şimdi, bu kulüplerin derdine çare bulmak zorunda Bu Ankara takımları, evden kaçan genç kız gibi, bohçası ile dolaşmaya hazır. Bilmem yanılıyor muyum acaba? TÜKÜRÜK KÖFTESİ YİYEN CUMHURBAŞKANI... Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Taksim’de bir açılıştan sonra, Beşiktaş’ın maçını izlemek ister. Hemen gerekli tedbirler alınır ve İnönü stadına gidilir Rahmetli Demirel, geldiği İnönü stadının şeref tribününün önünde makam aracından inerken, bir anda durup, etrafa bir göz gezdirir. Bu durum karşısında, zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner “Sayın Cumhurbaşkanım, bir sıkıntı mı var” diye sorar. Rahmetli Demirel “Yıldız Teknik Üniversitede okurken, buraya gelip, sık sık köfte ekmek yerdim. Bir anda aklıma geldi de, onun için durakladım” diye cevap verir. Daha sonra maça geçerler.. Devre arasında ise, stadın çevresinde bulunan ve halk arasında seyyarcıların ürettiği “tükürük köftesi”  Cumhurbaşkanının huzuruna getirilir ve bir köşeye çekilip, yenir.. Bunu olayı saygıdeğer abim Yücel Seçkiner bana anlattı. Sonra da, bu anıyı çıkaracağı kitabında yazacağını söyledi. Kitabın içinde daha neler var, bir bilseniz. Kitabın piyasaya çıkmasına çok az bir zaman kaldı. Çünkü, kitabın yayınlanması eli kulağında...