Artun TALAY Atletler profesyonel sporcular kadar pohpohlanarak, övülerek, yüceltilerek büyütülmüyor. Öyle büyütülenleri de medya ve spor dünyası baskılayıp, törpülüyor. Kendine güvenen, kendini öven atletler ukala, çok bilmiş, üstten bakan atletler olarak görülüyor. Ne zaman kendi değerini bilerek davranan ünlü bir atletten bahsedildiğini duysak 'o atlet deli', 'o atlet baskıcı' veya 'o atlete bulaşılmaz' deniyor. Atletizmde özgüven sorunları yaşayanlar mutlu değil. Yaşamayanlar da dışlanıyor. Bir sporsevere atletizmle ilgili soru sorduğunuzda, cevap olarak 'haddim değil ama ben anlamam' veya 'ben şimdi yanlış bir şey söylemeyeyim' mahçupluğu ile karşılık veriyor. Atletizmi ne kadar çok konuşup anlatmaya devam edersek, sporseverler için de atletizm o kadar olağan konu haline gelecek. Basketbol erkek milli takımı aldığı sonuçlar üzerine basında şunları okuyoruz: Avrupa'nın en iyisi diye şişirilen ligden çıkan oyuncular, basketbolda esamesi okunmayan Hollanda ve İsveç'e diş geçiremiyorsa sıkıntı gerçekten büyük demektir. Bu takımları yenecek seviyede oyuncu yetiştirememişsek zaten fazla söylenecek bir şey yok. Futbolun duayen ismi Mustafa Denizli ise şunları diyor: ' Milli takımın aşağı yukarı ciddi bir bölümü de yurtdışında olduğu için buradaki rezillikleri görmüyorlar.' 'Bu ülkede birine kötülük yapmak istiyorsan hakem ol diyeceksin. Böyle bir kepazelik olamaz. Bu insanları rahat bırakın. Kaleciyle lig sıralaması arasında bir bağlantı kurabilirsin. Kaleci performansı bir takım için oldukça önemli.' Hal böyleyken atletizm bireyleri kendilerini profesyonel futbol ve basketbol gözünden onaylayıp sevebilir ve sadece o olmadığında eksik hissediyorsa sıkıntı var demektir. Spor severlerin atletizme mesafeli durmalarının nedeni, atletizmin ilgi üretimindeki yetersizliğidir. İstanbul Maratonu hariç atletizm sporseverlerin ilgisini kazanacak adımları atamamaktadır. Sporseverler ilgi uyandıracak şeyleri görüp, onları kimin başlattığına bakıp ona katılıyorlar. Olimpiyat Oyunları spor dünyasının en ilgi çeken organizasyonudur. 2020 Tokyo'ya atletizm katılma hakkını elde etmişken, sporumuzun medya kahramanları profesyonel futbol ve basketbol erkeklerde bu organizasyona katılma hakkını elde edememişlerdir. Atletizm açıkça bu durumu anlatamazsa, sporseverler gerçek ve gerçek dışını nasıl ayırt edeceklerdir?