Türkiye'nin önde gelen, geleneği olan üniversitelerinden ODTÜ'de 9 gündür (3 Mayıs tarihi ile) öğrenciler eylemde. ODTÜ Rektörlüğü'nün yasaklarına öğrencilerden ve akademisyenlerden güçlü bir itiraz var.

Kıvanç El

İktidarın 22 yılda en fazla kullandığı slogan ve söylemin başında "3Y ile mücadele" geliyor. Yani "yasaklar", "yolsuzluk" ve "yoksulluk" ile mücadele. Ancak birçok alanda var ama belki de hiç adı bile geçmemesi gereken yer olan üniversiteler de son yıllarda yasaklar ile sık sık gündemde.

ODTÜ'de 35 yıldır yapılan bahar şenliklerinde bu yıl "Devrim Stadyumu" konserlere kapatıldı… 

ODTÜ'de 5 günlük bahar şenliği önce 2 güne indirildi ve gelenekselleşen Devrim Stadyumu kutlamaları da engelleniyor. Rektörlüğün gerekçesi ise komik… "Güvenlik sağlanamaması", "dışarıdan gelen kitlenin kontrol edilememesi", "okulun temizliğinin yapılamaması" gibi gerekçeler gösterildi.

Bahar şenlikleri tüm üniversitelerde var. Ancak bazı üniversitelerde bu şenlikler "gelenekselleşen" ve "kimliği olan" kutlamalarla yapılıyor. ODTÜ Rektörlüğü'nün bu "yasak" kararı da aslında her şeyden önce bu geleneğe vurulan ciddi bir darbe. 

Şenliğin organizatörü ODTÜ Uluslararası Gençlik Topluluğu ve ODTÜ Medya Topluluğu öğrencilerinin çağrısı ile birçok öğrenci 9 gündür rektörlük önünde eylemde. Rektör Prof. Verşan Kök, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ile de bir görüşme yaptı. Güner rektörlüğün endişelerini gidereceklerini ve Ankara'daki belediyeler olarak destek vereceklerini söyledi. Ancak rektörlüğün inadı sürüyor ve sürecek gibi…

Ankara'da "yasak"lı tek şenlik ODTÜ'nün değil. Yine gelenekselleşen, Ankara Üniversitesi'nde 85 yıldır gerçekleşen İnek Bayramı da bu yıl yapılmayacak. Son 5 yıldır önce pandemi bahanesiyle ardından da geleneksel olarak her yıl yapılan bir imamın ferman okuma sahnesinden rektörlüğün rahatsız olması nedeniyle yapılamıyor.

Bu yıl da rektörlük şenliğe izin vermezken sadece öğrenci temsilcilerinin katılacağı etkinlik organize etti. Yani sadece "protokol" kutlaması yapılacak.

Ve ne yazık ki bu eylemler "yaygın", "merkez" medyada haber olamıyor bile. Sadece sosyal medya ve dar bir mecrada öğrencilerin sesleri duyurulabiliyor.  3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü'nde bir kez daha basının özgürlüğünün önemini hatırlatarak bitirmekte fayda var. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin de açıklamasında vurgu yaptığı gibi; "özgür basın, özgür toplum demektir…" 

Özgür günlerin gelmesi umuduyla.