Olimpiyat oyunları dünyada bir numaraydı.
Şimdi iki numara oldu.
Dünya Futbol Şampiyonası bir numaraya yükseldi.
Profesyonel sporlar ailesi adeta safari yapıyor. Olimpiyat ailesi de bundan zarar görüyor. Her gün yeni bir spor dalı çıkıyor. Kan kaybını önlemek için bunların bir kısmı olimpiyat oyunlarına dahil ediliyor. Bu arada profesyonel spor ailesi de boş durmuyor. İnsanları seyirci ve müşteri haline getirerek uyuşturmaya devam ediyorlar.
Gerçekte olimpiyat kültürü insanları olimpiyat kültürü insanları özgürleştiren, spor yapmaya davet eden bir yapıdadır. Bu şekilde insan yaşamının doğayla ilişkilerini olimpik kültürle devam ettirebilmektedir. Özellikle de olimpiyat anlayışının etkin olduğu ortamda günümüzün insanı dışlayan yaklaşımlarının da ortaya çıkması ihtimali zayıftır. İnsanlık doğruluğundan şüphe edilmeyen çok şeyin yanlış çıktığını tecrübe ile görmüştür. Şu anda spor kulüpleri satılmaktadır. Satış sonrası olimpik spor şubeleri, kulübün sırtında bir yük olarak görülmekte ve kapatılmaktadır. Spor kulüplerini satın alanlar, güç ve para bende o zaman istediği yaparım demektedirler. Gezip tozan, hazır cevaplılığı ile taşı gediğine koyan ve çeşitli görsel numaralara giren atak karakterlerdir bunlar.
Profesyonel futbol kulüpleri güvenlikçi yaklaşımı tercih ederek, atletizm ve diğer olimpik spor şubelerini yok etmekten kaçınmamaktadır. Bu arada olimpiyat ailesi de elindeki kaybetmeme telaşı içindedirler. Ne yazık ki onlarda sporda rıza üretebilecek çözümler sunamamaktadırlar. Sporda her branşa eşit mesafede olmak ilkesi kaybolmuştur. Onun yerine her branşın içinde ilkesi getirilmiştir. Bu ise lafta kalmış olimpik branşlar kapı önüne konulmuştur.1921 yılında İngiltere’de kadın futbol kulübü ve stadyumu öndeydi. Bu kulüpte erkek kalecinin elini şut attığında kırankadın futbolcular yer almaktaydı. Sonra rekabeti tehlikeye sokar diye kadın futbolu kenara itildi. IOC geçmişini kontrol ederek geleceğini belirlemelidir.