Bir köşe yazarı olarak yeni bir seri kaleme almaya karar verdim. İyi bir rock müzik sever olarak da Ankara yerleşik canlı rock müzik yapan müzisyenleri tanıtmaya ve sizlerle bu tecrübemi paylaşmaya çalışacağım. Her bir rock müzisyenine röportaj olarak toplamda 17 soruluk bir anket yaptım ve bunu metne döktüm.
Rock müzik ve klasik müzik benim olmazsa olmazım iki öğe hayatımda. Her sabah kalktığımda kulağımda bir melodi olur ve tüm günü o grup ya da müzik türü ve benzerleri üzerinden dinleyerek geçiririm. Uyurken dahi müzik dinlerim. Öyle ki, 2024 yılı Apple müzik istatistiklerine göre toplam 104 gün, yani tüm yılın üçte birini müzik dinleyerek geçirmişim. Arabada, evde, poliklinikte, ameliyatta, kitap okurken ve uyku öncesi dinlerim. Tabi rock müzik ve heavy metal vazgeçilmezim ve “kıymetlimissss”.
Bu seride ilk röportajı meslektaşım olan sayın Serhat Başer ile gerçekleştirdim. Kendisi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunu ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 4. sınıf sonrası müzik aşkı ile ayrılmış bir hekim. Her ne kadar bitirmemiş olsa da parlak bir öğrenciymiş ve sohbetlerimizde hekimliğe dair ciddi bilgi birikimi olduğunu fark ettim. Aynı zamanda okuyan, günceli takip eden bir entelektüel olduğunu da eklemeliyim.
Serhat Başer 1968 doğumlu. Yukarıda söylediğim üzere Ankara Atatürk Anadolu Lisesi mezunu ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 4. sınıf sonrası müzik aşkı ile ayrılmış. Kendisi evli ve iki çocuk babası. Sanki müzisyenler hep bekar ya da “hovarda” gibi bir öngörü olsa da genel olarak karşılaştığım evli, barklı, aile hayatına değer veren ve müzik dışında öyle çok da aşırı ya da çılgın hayatları olmadığı rock müzisyenlerinin. Sanırım bu sayede yıllarca bu meşgaleyi yerine getirebiliyorlar. Onlar da bizler gibi, bizim içimizden insanlar. Her ne kadar sahnede bazen farklı gözükseler de.
Serhat Başer’in asıl mesleği müzisyenlik. Bunun yanında çeşitli popüler mekanlarda işletmecilik yapmış, halen de yapıyor. Yine popüler mekanlarda DJ’lik de yapıyor. Çok yoğun bir müzik hayatı var. Ülkemizde sadece sahne müzisyenliği ile geçinmenin oldukça zor olduğunu da hatırlatmak da fayda var. Çaldığı enstrüman gitar. Çok da iyi çalıyor. Geçmişte rahmetli Asım Can Gündüz ve Yavuz Çetin ile çalmış. Zaten müzik hayatının uzun kısmını İstanbul’da geçirmiş Ankaralı bir müzisyen ve 2019 yılında Ankara’ya geri dönüş yapmış. İstanbullular alınmasın ama, İstanbul’a kaliteli rock müziği Ankaralı müzisyenlerin götürdüğünü dile getiriyor. Çaldığı enstrüman olan gitar için halen tercih ettiği marka “ESP”. Tam 39 yıldır sahne aldığını belirtiyor. Gerçekten yaşamını müzik üzerine kurmuş, müzik ile geçirmiş ve müzik yapmış hep, sürekli olarak ve şevkle, aşk ile. Tüm müzisyenlere sorduğum gibi çaldığı enstrüman mı favori müzik enstrümanı diye kendisine sorduğumda “evet” yanıtı aldı. Favori enstrümanı gitar. Hayatını adeta gitara adamış.
Serhat Başer’in güncel olarak çaldığı iki grup var; “Anonim” ve “Hot Shots”. Güncel olarak çaldığı mekanlar; “Baet Cafe Taurus” ve “Manhattan”. Kendisini bu mekanlarda dinlemenizi şiddetle öneririm. Gitar çalmanın yanında vokalde yapıyor, çok da iyi vokal yapıyor. Kendisinden “The Clash” grubundan “Should I stay or should I go?” yu dinlemenizi tavsiye ederim.
En sevdiği müzik grupları, ki bu soru zor geldi, “o kadar çok ki” dedi, Jethro Tull, Pink Floyd ve Black Sabbath. En sevdiği şarkı ise Jehro Tull’dan “Aqualung”. Gitar çalarken tekniğinden, ruhundan ve müzikalitesinden etkilendikleri; Gary Moore (tabii ki), Frank Zappa (vohooohhh) ve Jeff Beck (yeahhh!).
Hayatı müzik olsa da Serhat Başer’in enteresan müzik dışı hobileri de var. Dediğim gibi çok renkli ve farklı bir kişilik. Bir sanatçı değişik olmalı zaten, biraz da marjinal. Rüzgar sörfü yapmayı, tramplen atlayışını ve bilgisayar oyunlarını çok seviyor. Bunlar ile rock müziği de birleştirince, bir adrenalin meraklısı olduğunu söylemek herhalde zor olmaz, yanlış da olmaz.
Son sorum olarak müzik onun için neyi ifade ediyor diye sorduğumda bana “her şeyi ifade etmeyi” dedi. Sahnede geçmişimi yansıtıyor, anı yaşıyor ve geleceğimi ön görüyorum diye ifade ediyor. Neysem oyum sahnede, geçmişim, anım ve geleceğim ile diyor. Kendimi en iyi ifade ettiğim şey, her şeyi ifade etme biçimim müzik diyor ve ekliyor. Bunu da en iyi sahnede yapıyorum diyor.
Serhat Başer çok yeni tanıdığım bir müzisyen olmakla beraber, şahsi olarak beni çok etkiledi. Bir hekim olmasının bunda etkisi muhakkak ama müzisyen kişiliği üst düzey ve bir enetelektüel, çok yönlü ve orjinal bir kişilik. Kendisine bana vakit ayırdığı ve kendini paylaştığı için ayrıca buradan teşekkür ediyorum.
Yazı dizisi Ankara’nın bilinen, bilinmeyen rock müzisyenleri ile devam edecek. Rock müziğe, canlı rock müzik dinlemeye ve insanları tanımaya merakınız varsa bu diziyi takip etmeye devam edin.