Matbaanın Mücadelesi, Hekimliğin Direnişi
Cumhuriyetimizin 100. yılına ithaf edilen ve XXIII. Direklerarası Seyirci Ödülleri’nde “En İyi Prodüksiyon” ödülünü kazanan Sabit Efendi yahut Tuvalet Kâğıdının Bilinmeyen Tarihçesi adlı tiyatro oyunu, dün akşam Hekim Birliği Başkent Şubesi’nin organizasyonuyla TAD Coşkan Daş Tatbikat Sahnesi’nde üyelerimizle buluştu.
II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’in ilanına kadar uzanan tarihsel süreçte geçen bu eser, matbaacı Sabit Efendi’nin direnç dolu yaşamı üzerinden bir dönemin karanlığına karşı okuyarak, yazarak ve en önemlisi inanarak verdiği mücadeleyi anlatıyor. Bu anlatıya tanıklık ettiğinizde yaşananların geçmişte kalmadığını görmek hem şaşırtıyor hem üzüyor.
Sabit Efendi yahut Tuvalet Kâğıdının Bilinmeyen Tarihçesi adlı tiyatro oyunu, bugün hekimlerin içinde bulunduğu zorlukları, sıkışmışlıkları ve umuda tutunarak verdikleri mücadeleyi de hatırlatıyor.
Sahnedeki Umut: Hekimlik Mesleğinin Gölgede Kalan Hikâyesi
Oyunun merkezinde, hayatla mesleki sorumluluklar arasında sıkışıp kalan genç bir adamın trajikomik serüveni var. Bu anlatı biz hekimlere hiç de yabancı değil. Çünkü biz de yaşamla meslek arasına sıkışmış bir kuşağın temsilcileriyiz. Sürekli artan iş yükü, şiddet, güvencesizlik, teşvik adı altındaki nicel iş baskısı ve adaletsizlikler, hekimliğin asli değerlerini gölgelemeye çalışıyor.
Sabit Efendi’nin matbaacılık uğruna verdiği mücadele, bugün hekimliğin içinde bulunduğu koşullara karşı verdiği onurlu direnişi yansıtıyor. Her reçeteye, her nöbete, her hastaya verilen emeğin arkasında görünmeyen, takdir edilmeyen çok büyük bir çaba, özveri ve yürek var.
İdeallerin Peşinde Ödemiş’te Başlayan Yolculuk
Hekim Birliği’nin sendikal mücadelesi, tıpkı Sabit Efendi’nin hikâyesi gibi, bir idealin peşinde yürütülen direniştir. Bu yolculuk, sembolik olarak ilk kurşunun atıldığı yer olan Ödemiş’te başlamış ve bugün yüzlerce hekimi aynı çatı altında birleştiren güçlü bir harekete dönüşmüştür.
Bizler bu yola çıkarken yalnızca hekim haklarını değil, halkın nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmetine ulaşma hakkını da savunduk. Çünkü bu mesleğin layıkıyla uygulanmasının koşullarını oluşturma çabası sadece bizim değil; bu ülkenin sağlıklı bir geleceğe sağlıklı nesiller ile yürümesi için verilen ortak bir emektir.
Ne demiş Gazi Mustafa Kemal: “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”
Hak, Saygı, Güvenlik: Hekimlik Mesleğinin Temel Direkleri
Mücadelemiz nettir: Şiddetten uzak, adil, güvenli ve saygın koşulları içeren bir sağlık sistemi. Hekimler aldıkları eğitimle orantılı bir ücret talep ediyor; nicel verilere dayalı teşvik ödemesi değil, nitelikli hizmet sunmak ve karşılığı olan ücret ödemesini, yani hakkını istiyor. Saygınlık, yalnızca unvanla değil; hak edilen koşullarla kazanılır.
Sağlık Bakanlığı’ndan üniversite yönetimlerine kadar tüm karar vericiler bilmelidir ki; hekimler yalnız değil. Hekim Birliği var. Ve biz her alanda, her platformda bu mücadeleyi yılmadan, bıkmadan, usanmadan kararlılıkla sürdürüyoruz.
Enseyi Karartmadan, Umudu Sahneye Taşımak
Sabit Efendi, bize sadece geçmişi değil, bugünü de anlatıyor. “Enseyi karartmayın” diyenlerin ışığında sahnede izlediğimiz o direniş ve umut dolu hikâye; bizim sahadaki çabamızla bütünleşiyor.
Hekimliğin onurlu yürüyüşüne bir nefes daha katmak için buradayız. Çünkü bu mücadele bizim; bu umut hepimizin.
Mutlaka sonuç alacağız, hiç merak etmeyin.
Enseyi karartmayın!
Dt. Özgür Öz
Hekim Birliği Genel Başkan Yardımcısı