Artun TALAY İnternette atletizm tesislerine bir göz atın. Yeni büyük bir organizasyon yapılmadıysa, atletizm tesisleri dünya genelinde yıkıntıya dönmüş haldedir. Bu yuvanın çoktan çürümüş duvarları bugünkü spor savaşı nedeniyle büsbütün yıkılmak üzere. Artık açık kapıdan komşular, sokaktan geçenler, çağrılmamış birtakım konuklar girmekte. Her biri kendi isteğine göre davranıyor. Kimi ev sahibine öğüt veriyor, kimi atletizmi tehdit ediyor. Yapılacak iş yuva içinde bir düzen kurmaktır. Yitirilmiş şeylerin hesabı yapıldıktan sonra kalanın korunmasına çalışılmalıdır. Küresel profesyonel spor yapısı belli etmeden, olimpik dallara ve atletizme yapılan devlet ve kulüp subvansiyonlarının kesilmesine ve kademeli olarak azaltılmasına çalışmaktadır. Hazırlanmakta olan bu oyunu kapalı gözle beklersek yandığımız gündür. Şu anda sustuğu takdirde kimse atletizm ve olimpik spor ailesini dikkate almayacaktır. Atletizm ve olimpik aile sesini işittirmelidir, böylece profesyonel ailenin spora vermiş olduğu zararların derecesi görülecektir. Sonuçta olimpik dalların zorunlu gereksinimlerinin ne denli büyük ve eldeki olanakların ne denli cılız olduğu anlaşılacaktır. Bunları etki yapmak ve başka çare görmediğimden belirtiyorum. Atletizm ve olimpik ailenin artık ellerinden alınacak bir şeyleri kalmadı. Küresel profesyonel aile olimpik aileyi iflasa sürüklüyor, o nedenle anlatıyorum. İflas zamanı dünya genelinde atletizm ve olimpik ailenin neye yetenekli olup olmadığı anlaşılacak ama geç kalınmış olacaktır. Bugün bilinmezlikler ve tehlikeler ileri sürerek profesyonel aile olimpik aileye ağır koşullar öneriyor. Atletizm mülkiyet hakkını kaybettiği her eski stadın yeni stada dönüştüğü yerde dışlandığını geç de olsa görüyor. Bu yeni profesyonel futbol ailesinin stadlarında atletizme gönül verenlerin, kapıcı, satıcı, güvenlik görevlisi olarak iş buldukları üzücü de olsa bie gerçek olarak önümüzde durmaktadır. Atletizmde gerçekleşmeden bir gün önce olayı öğrenme telaşı yoktur. Atletizm önceliklerini şaşırmış ve yolunu kaybetmiştir. Çünkü yolunu şaşıranlar sonsuza dek yollarını kaybederler. Atletizm devamlı yanlışı gömmeye çalışarak en büyük hatayı yaptı. Bu gömülen hatalar toprağın altında büyüdükçe büyüdü ve bugün atletizmin karşısına bir ağaç olarak çıktı. Atletizm ve olimpik ailenin bu duruma gelişini bir şarkı sözü bize çok iyi anlatıyor. 'Boşvere boşvere bu hale geldik, her yüze güleni biz dost bildik.'