Artun TALAY [caption id="attachment_188216" align="alignright" width="278"] Erol Alaçam[/caption] Yaşamın en çok anımsanan çağı gençlik çağıdır. Gençlik çapı etkin kalp kırıklıkları, zıtlık çekişme ve yanlış anlamalarla doludur. Gençlik çağı hem gücenmelerle, hem de neşeli anlarla anılır. Ne denli yanlış anlaşıldığını kendini savunamadığını, kabul edilmek için ne denli mücadele ettiğini, kendini yalnız hissettiğini kişi unutamaz. Çocukluğun bağlılığından kurtulabilmek için yeni bilgi girişine ihtiyaç vardır. Atletizm sahasına yeni gelen atlet kendisini yeni ve korkutucu bir dünyaya sunar. Sonuçlarını bilmeden yeni deneyler yapmaya çok isteklidir. Atlet yolunu bulabilmek için çok uğraş verir. Ama doğru bilgiye ulaşamazsa sakatlanma, sürantrene olma, başarısızlık onu köşe başında beklemektedir. Profesör Erol Alaçam’ın da gençliği atletizm sahasında geçti. Bu büyük atletizm severi için, atletizmin emekçileri şöyle konuştu: Aşkın Tuna –“ Erol Alaçam’ın pozisyonunu bozduğunu, kötü söz söylediğini işitmedim, görmedim. Erol Alaçam, Ahmet Yakacıklı, Cengiz Akıncı, Alkan Oral, Tanju Ası aynı gruptaydılar. Beraber sahaya gelir, beraber antrenman yapar, duş alıp beraber sahadan ayrılırlardı. Şu anda Antalya’da evimizin karşısında veteriner var. Köpeğimizi ona götürdüğümüzde veteriner şunları söyledi. “Erol Alaçam bizim üniversitede hocamızdı. Herkes dersi öğrenip, iyice anlasın diye beş kez tekrar ederdi. Üşenmeden, sabırla, tane tane anlatırdı. Herkese saygılıydı ve herkesten de saygı gördü, hocaların hocasıydı.” Erol Üzen – “Atletizm sahasının sakin, görgülü atletiydi. Yeni gelen gençlere atletizmle ilgili bilgiler verir onlara yol gösterirdi. Hem atletizm, hem üniversite hayatında başarılı olmuş bir arkadaşımızdı. Allah rahmet eylesin.” Muharrem Dalkılıç – “1962’de Erol Alaçam’ı tanıdım. Antrenman ve yarışmalarda ciddi ve çalışkandı. Veterinerlik fakültesindeki cenaze törenine ben de katıldım. Fakülte dekanı hanımefendi Muammer Yargülü’nün abasıymış. Çok güzel bir tören hazırlanmış ,ben de atletizm camiası adına törende bir konuşma yaptım. Diğer konuşmacılar Erol Alaçam’ın kitap ve makalelerinden, sabrından, başarısından söz ettiler. Nur içinde yatsın.” Sinan Özışık – “1961’de Ankara’da atletizm lise seçmeleri vardı. Erol Alaçam çırpı gibiydi, toprak pistte toprak çivilisiyle 11,3 100m koşunca herkes şaşırıp kaldı. 1964 ve 1965’te genç milli takımda 100 m ve bayrak takımlarında yarıştı. Veteriner olduktan sonra hayvan ameliyatları yapmaya başladı. Hayvansever eski atletler ve sporcular, mahallelerinde ve stadyum çevresinde buldukları sakat hayvanları tedavi ve ameliyat etmesi için yıllarca Erol Alaçam’a götürdüler.”