Merhaba,
Ben diş hekimi Özgür Öz. Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısıyım. Yıllardır bu mesleğin içinde, sahada, hastalarımızın yanında ve meslektaşlarımızla omuz omuza meslek onurunu korumak için mücadele eden bir hekim olarak, sağlık sisteminin gerçeklerini en yakından yaşayanlardan biriyim. Bugünden itibaren "Özgürce Bakış" köşesinde, hekimlerin ve özellikle kamu diş hekimlerinin sesi olmak için buradayım.
Çünkü hekimlerin ve sağlık emekçilerinin sorunları anlatılmazsa, çözümler de gecikir.
Çünkü hak verilmez, alınır.
Ve çünkü bazen en büyük direniş, susmamaktır!
Bugün size, “işimizi aşkla yapmak için” neden 14 Şubat’ta iş bıraktığımızı anlatacağım.
Bardağı taşıran damla
Biz kamu diş hekimleri yıllarca, emeğimizin karşılığını almak, insanca çalışmak ve hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek aşırı fedakarlık sergiledik ve hep sabrettik. Bekledik. Çözüm yolları aradık. Ama ne zaman ki, sorunlarımız tahammül sınırlarını aştı, işte o zaman artık beklememeye, mücadele etmeye karar verdik.
Ve tarihinde ilk kez, kamu diş hekimleri olarak tüm Türkiye’de tek yürek olup sadece kendi mesleğimiz için sorunlarımız duyulsun diye iş bıraktık. Çünkü:
- Gözümüz gibi baktığımız mesleğimiz, hızla tüketilen bir hizmet haline getirildi.
- Hekim emeği, teşviklerle ve eşitsiz ödeme sistemleriyle değersizleştirildi.
- Hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti vermek yerine, sayılara hapsedildik.
- Sağlıkta şiddet hayatımızın bir parçası haline geldi.
Soruyorum: Bir diş hekimi, 10 dakikada nasıl dolgu yapabilir?
Soruyorum: Her hekime yardımcı personel verilmeden, hizmet nasıl aksatılmadan sürdürülebilir?
Soruyorum: Bir hekimin maaşı, çalıştığı dört duvarın tabelasına göre mi belirlenir?
Ve dedik ki: Artık yeter!
Haklı taleplerimiz karşılanmalı
14 Şubat’ta ülkenin dört bir yanında alanlardaydık.
Çünkü biz işimizi gerçekten aşkla yapmak istiyoruz, ama bu koşullarda mümkün değil.
- MHRS’de hasta yükü altında ezilmek istemiyoruz.
- Her hekime bir yardımcı personel olarak Ağız ve Diş Sağlığı teknikeri verilsin istiyoruz.
- Teşvik sistemindeki adaletsizliğin sona ermesini istiyoruz.
- Şiddete karşı etkinliği ve caydırıcılığı olan güçlü yasalar istiyoruz.
- Cezaevleri, mediko-sosyaller ve darülacezelerde çalışan hekimler için adil ödeme talep ediyoruz.Bu yüzden tek kalem maaş mücadelesi veriyoruz.
Mücadele bitmedi, devam ediyor!
Biliyoruz ki, “hak verilmez, alınır.”
Ve biliyoruz ki, ses çıkarmayanların sesini duyan da olmaz.
Bu yüzden 14 Mart’ta da iş bırakıyoruz!
Bu yüzden sorunlarımız çözülene kadar sesimizi her mecrada duyurmaya devam edeceğiz.
Çünkü bizler yalnızca kendi emeğimiz için değil, gelecekte bu mesleği yapmak isteyen herkes için de net duruş sergiliyoruz.
Çünkü meslek onurumuz için, hastalarımıza en iyi hizmeti verebilmek için mücadele ediyoruz.
Ve şunu unutmayın:
“Hekimler sustuğunda, yalnızca kendi haklarını değil, hastalarının sağlığını da kaybederiz. Sessizlik, en büyük tehdittir; biz konuşmazsak, kimse duymayacak!”
Özgürce Bakış köşesinde her hafta, hem meslek sorunlarımızı hem de sağlık alanındaki güncel gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Çünkü sözümüz var, çünkü ideal sağlık sistemi oluşsun diye her alanda süregelen mücadelemiz var.
Görüşmek üzere…