Artun TALAY Konum Prof.Dr.Armağan Çağdaş ile ilgili... Çok başarılı bilim adamı ve spor adamı vefat ediyor, basın ve televizyon görmezden geliyor. Neyse ki sosyal medya da onu tanıyanlar onu anlatıyorlar. Dünyanın çivisi çıkmış durumda. Japonya geçen yıl balinaların neslinin korunması için 1986'da ticari av yasağı getiren Uluslararası Balina Avcılığı Komisyonundan çıktığını açıkladı. Japonya bilimsel amaçlı balina avına devam ediyordu. Daha sonra balinaların etlerinin satıldığı ileri sürüldü. Japonya 1986'dan bu yana her yıl 1000 kadar balina avladı. Japon yetkililer balina eti tüketiminin japon kültürünün bir parçası olduğunu söylüyor. Ticari balina avcılığın yapılabileceğinde ısrar ediyorlar. Böyle bir dünya da Prof. Dr. Armağan Çağdaş'ın basın ve televizyonda hak ettiği yeri almaması çok doğal. Bunun bir açıklamasını Dostoyevski " Ölü bir evden hatıralar" romanın da yapıyor. Dostoyevski romanında ceza evi mahkumlarını çok iyi inceler. Hapishane de iyi ve kötü kavramları hızla değişir. İnsanlık yok olur, insanlar kendilerini kırbaçlatan hapishane müdürünü sevgiyle ve neşeyle anar hale gelirler, neden? Çünkü mahkumlar tüm çektikleri acıları, tatlı bir sözle unutmaya hazırdır. Dostoyevski, “çok tuhaftır hiçte iyi insan olmadıkları halde çevrelerine kendini sevdiren insanlar vardır” der. Ceza evi mahkumları ondan nefretle söz etmeyip, neden gülümseyerek ve haz duyarak söz ederler? Kırbacı vurduran, vuran ve yiyende gülümsüyor. Peki bu durum neden böyledir? Çünkü Dostoyevski'ye göre kırbaçtan sırtları kan çanağına dönen mahkumlar sahte bir dünya kuruyorlar. Olaylarını bu biçimde sürüyorlar. Bir insan mazoşist değilse bundan zevk alır mı? Bu durumu şöyle açıklıyor: İnsanlarda eksiklik nesnesi vardır. Mahkumlar sevgi ve şefkatden yoksundur. Büyük bir sevgi, şefkat ve koruma açlığı çekerler. Bu eksikliklerini fanteziyle tamamlar ve rüya aleminde yaşayarak var oluşlarını sürdürürler. Şu an da profesyonel spor taraftarları kırbaç üstüne kırbaç yiyerek büyük bir sevgi, şefkat ve koruma açlığı çekiyorlar. Bu eksikliklerini gelecek yıl şampiyon olmak fantezisiyle tamamlayıp rüya aleminde yaşayarak var oluşlarını sürdürüyorlar. Prof. Dr. Armağan Çağdaş'ı Bernard Shaw' ın sözleri en iyi şekilde tanımlamaktadır. "Akıllı adam kendi aklını, daha akıllı adam da başkalarının aklını kullanır". Armağan Hocamız hem kendi, hem de başkalarının aklını kullanarak bilim ve atletizm de unutulmaz işler yaptı. Allah sevaplarını arttırsın.