Köşe dönmenin kolaylaştığı  bir ülkede yaşıyoruz.. Geçmişten bugüne kadar  etrafımıza baktığımızda  kazanmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönem yaşamadığımızı görürüz.… Eskiden bütün kamu kuruluşlarının içinde denetim mekanizması vardı, ayrıca  Sayıştay denetimleri de bürokratların başında demoklesin  kılıcı gibi duruyordu….. Bu sıkılığa rağmen Anayasa Mahkemesinde rüşvetle suçlanıp yargılanan siyasiler oldu…. 2000'li yıllardan sonra ihale yasasında yapılan değişiklikler, acil yapılacak işler için  idarenin tercihini kullanma hakkının getirilmesi  normal yapılacak ihalelerin bile 21/C maddesine göre yapılmasının önünü açtı… Bu konuda  tercih kullanılarak yapılan ihalelerle ilgili onlarca haber her gün gazeteler de çıkıyor…
Bir de işin yerel yönetimler boyutu var… Belediyeler de bir çok konuda  kazanç kapısı oldu… En güzel ve risksiz kazanç kapısı imar planlarında yapılan değişiklikler… Bir bölgede bütün konutlar üç veya dört kat  iken yanı başlarında yükselen sekiz veya on  katlı bir bina etrafa koku saçıyor…
Bir yöntem de Ankara’nın  kent merkezindeki sanayi bölgesinde  uygulanan sistem… Burada üç veya dört bin metrekare olarak yapılan imar  plan değişikliğin de ellerindeki 300- 500 metrekarelik parselleri  ile hiçbir şey yapamayan küçük esnaf çareyi arsalarını satmakta buluyor… Bu küçük parselleri toplayan kişilerde daha sonra o bölge de gökdelen gibi yükselen binalarını yapıyor…
Temiz gibi görünen yapıların altlarını biraz kurcalarsak kim bilir neler çıkar…..
Bunların yanı sıra bir de son yıllarda artış gösteren bazı çeteler ve onların illegal kazançları da  tavan yapmış durumda.. İç İşleri Bakanlığının bu konuda yaptığı operasyonlarda  sorunun hangi boyutlarda olduğunun açık bir göstergesi...